MİLA BALIN’I MEMEDEN KESME MACERAMIZ J

Mila Balın  artık 23 aylık oldu teyzeleri. Büyümeye de devam ediyor. Doğduğu günden beri anne sütüyle beslenen ve memeye çok düşkün olan kızım artık beni  ciddi anlamda yormaya başlamıştı. Doğduğu anda mememi tutacak mı diye dualar ettiğim kızımı memeden kesmenin zamanı gelmişti. Anne- bebek arasındaki en muhteşem duyguyu, bağı artık bitirmeye karar vermiştim. Çünkü son bir aydır çok yorulmuştum. Emmeyi artık oyun haline getirmeye başlamıştı. Çalıştığım için sabahları emzirip evden çıkıyordum. Aksam eve dönene kadar emmiyordu tabi. Ama eve girdiğim andan itibaren 20 dk. da bir emmek istemesi, emdikçe akşam yemeği yememesi, emerek gece uykusuna geçmesi, gece 2 saatte bir uyanıp emmek istemesi beni yoruyordu. Uykusuz geceler, diyet, iş falan derken baya baya direnmişim aslında.  Son dönemlerde nasıl memeden keserim diye internette türlü türlü makaleler okudum. Sütten kesme sonra da tuvalet alışkanlığı edindirmeyi sıraya koydum. İG annelerine danıştım falan ama iste okuduğum makalelerde “Çocuk iki yıl boyunca bağlandığı anne göğsünden tiksindirilerek koparılmamalı, ona ayrılık travması yaşatılmamalıdır. Aksi hâlde çocukta agresiflik, huzursuzluk, güvensizlik oluşur, anneyle kurulmuş güven bağı zarar görür. Çocuklar sütten kesilirken anne-çocuk bağına zarar vermemek için kademeli bırakma yöntemi tercih edilmelidir. İzlenmesi gereken yol ise şöyledir; öncelikle anne hangi periyotta emzirdiğine bakmalı, gece ve gündüz diye zaman dilimlerini ikiye ayırmalıdır. Gündüz emzirme sıklığı ne ise önce bunu yarı yarıya azaltmalıdır. Ancak çocuk her zamanki süt içme saati geldiğinde anneye yönelir, ağlar, süt ister. Anne bu esnada evladına göğsünü değil kendisini vermelidir. Çocuğuyla yakın temas içinde olmalı, onunla bütünleşmeli, kaygılanmamalı, doğal şekilde “Süt gelsin ondan sonra vereyim” diyerek sonraki emme saatini çocuğa hatırlatmalıdır”  şeklinde ifadeler vardı. Ben Mila Balın’ı zaten gündüz emzirmiyordum ama acısını gece çıkarıyordu benden maalesef. En son bir avm de meme meme diye ağlaması kendini yerlere atmasından sonra artık beklemeye takatim kalmadığı ve kendimi çok yorgun hissettiğim için  kocakarı yöntemlerini denemeye karar verdim. Ne mi yaptım ?

İlk gün sabah uyanınca emzirdim. Öğlen arkadaşlarım geldiler. Mila Balın oyalanırken falan meme meme diye sayıklamaya başladığı sırada göğsüme  kırmızı ruj sürdüm geldim. Mila Balın kucağıma geldi. Mememi açtı ve şokkk … O surat ifadesini hayatımın sonuna kadar unutamam sanırım. Bakıyor, inceliyor, kokluyor falan … “ Annecim süt var emsene “ dememe rağmen eliyle örttü ve oynamaya devam etti. Sonra yarım saat sonra tekrar geldi açtı baktı  göğsüme. Ben “annecim uf olmuş çok acıyor” dedim . “anne ufff” dedi ve geri kapattı. Sonra aksama kadar hiç meme demedi. Uyku saati geldiğinde artık iyice hırçınlaştı. Mememi açtı ve emdi. Tabi bu sefer ben şokJ Çok az emdi ve kalktı uyumadı. Biraz babasıyla oynadıktan sonra iyice yoruldu. Kucağıma geldi “anne meme uffff “ dedi “evet annecim “dedim. Kucağıma sarıldı “hadi gözlerini kapat uyuyalım “dedim. Gözlerini kapattı ve iki dk. da uykuya daldı. Gece sabaha karşı 05.00’de uyandı. Beşiğinden yanıma aldım. Tabi ki meme istedi. “Annecim meme ufff” dedim.  Direk bana sarıldı ve uyudu tekrar. Böylece ilk gecemiz umduğumdan daha kolay oldu. Sabah uyandığında meme istemedi. Öğleden sonra istediğinde rujdan tiksinmediğini farkettim. Hemen kucağıma alsam emecekti. Hemen sirke sürdüm göğsüme geldim. Tam da tahmin ettiğim gibi emmek istedi. Memeyi ağzına aldı ve “anne uffff “ dedi kalktı. İkici günde böyle geçti. Meme hiç istemedi. Gece direk kucağıma geldi oturdu ve öylece uykuya daldı.  İki günde memeyi bıraktık biz. Simdi “anne meme uffff” diyor ve geçiyor. Mememi açmıyor, emmeye kalkmıyor. Memeden kesmeye başladığımız gün Mila Balın pipetle bir şey içemezken hemen pipete alıştı. Şimdi pipetle süt içiyor. Memeye odaklı olmadığı için daha çok yemek yemeye başladı. Arada bir yanıma geliyor kendisini öptürüyor ve oyun oynamaya devam ediyor. Benimde hiç göğüs ağrım olmadığı için şuan için mutluyuz. Ben bebeğimin benden uzaklaşacağını, güvenini sarstığımı yada ayrılık tramvası yaşattığımı düşünmüyorum. Siz de eğer artık dayanamayacağınızı, yorulduğunuzu hissediyorsanız kendinize daha fazla eziyet etmeyin. Çocuğunuzun sağlıklı bir birey olması için 1 yaşından sonra anne sütünden çok sizin enerjinize, sevginize, ilginize ve pozitifliğinize ihtiyacı var. Şimdi sırada tuvalet eğitimi var. Bakalım onuda kolaylıkla atlatabilecekmiyiz ……

Sevgiler….

Kızlar Merhaba,

Bugün size Flormar alışverişimden bahsetmek istiyorum. Aslında çok değişik ürün denemeyi pek sevmiyorum ben. Belli başlı alışmış olduğum ürünlerin dışına pek çıkmıyorum. Ama dün Flormar’da hazır Kadınlar Günü indirimi varken yeni koleksiyonlarından bir kaç ürün aldım kendime. Neler aldım sırayla bahsedeyim sizeJ

©    Flormar Anti-Blemish Fondöten

Kapatıcılık konusunda fondöteni nasıl uyguladığınız çok önemli. Ben yüzümün yarısını elimle yarısını nemli süngerle denedim. En kapatıcı ve kusursuz görünen kesinlikle elimle uyguladığım oldu. Nemli bir süngerle uygulayınca daha doğal, daha hafif bir kapatıcılık sağlıyor. Eğer cildinizde çok fazla kusur yoksa süngerle uygulayabilirsiniz. Cildimle çok güzel bütünleşti. Yapısı hafif ıslak bir ürün. Ama yapış yapış bir his uyandırmıyor tam aksine kadifemsi bir etki yarattı Benim için yaklaşık 1-2 pompa tüm yüzüme yetti. Mat, pudralı bitişinden dolayı en çok yağlı ciltlerin ve karma ciltlerin seveceği bir fondöten. Doğal bir ışıltısı da var ve ben bunu çok sevdim  J Ciltteki yağ oranını dengelediği için siyah nokta ve sivilce karşıtı olan bu ürün sivilce kızarıklığı ve lekelerinde de örtücülüğü konusunda vaatte bulunuyor. Fondöteni  indirimden 19,90 TL’ye aldım.  30ml'lik bir ürün. Yanlış hatırlamıyorsam 6 renk seçeneği bulunuyor. Ben 03 Light İvory rengini aldım. Bitince tekrar alır mıyım kesinlikle evettttttJ  

©      Radiant Touch Brush Concealer

Koleksiyonun diğer bir ürünü olan fırçalı hafif bir kapatıcısı. Yapıları oldukça ince hafif ıslak bir yapısı var. Tek başına kapatıcı olarak kullanılabilir, fakat göz altı morluklarınız koyu ise  ve çizgileriniz çoksa yeterli kalmayacaktır. Benim çizgilerimim doldurmadı mesela. O yüzden  bittiğinde yeniden alacağım bir ürün olmadı kendisi maalesefJ Fiyatı ise 14,90 TL

©      Oversize Pencil Lipstick

Daha önce 02 silent pink rengini almıştım bu serinin. Günlük kullanımda bayılarak kullanıyordum kalem ruju. Dün hazır indirime girmişken 05 comfy red rengini de aldım. Pigmentleri gayet iyi bana göre. Tamamen klasik ruj yoğunluğunda olup, yarı mat bitişleri var. Mat ama kesinlikle kuru değil. Rahatsız edici bir kokusu olmadığı gibi kalıcılığı da çok iyi durumda. Ama isterdim ki birkaç renk daha seçeneği olsa. Malum yaz geliyor şöyle cıvıl cıvıl renkler fena olmazJ Fiyat ise 10 TL

©      Arty pop likit aydınlatıcı

Bu aralar aydınlatıcılara acayip takmış durumdayımJ parlak ve ışıltılı makyajı çok seviyorum. Bu üründe hazır indirimdeyken alıp denemek istedim. 01 Star Glow rengini aldım kendime. Makyajımı tamamladıktan sonra elmacık kemiklerime, burnuma, dudak üstüme uygulayıp aydınlık kazandırdım.  Fondöten altına baz olarak ta kullanılabilir bence. Çünkü gözenekleri de dolduruyor. Fiyatı ise 24,90 TL

©      Comfort Zone Nail Enamel & Care Set

Flormar'ın bu oje setini de denemek istedim. Pakette  hem oje hem de 4ü bir arada vitaminli bir tırnak bakım ürünü mevcut. Bendeki rengi 04 Woodland rengi. Normal de kahverengi oje sevmesem de bu ojenin rengine bayıldım. En yakın zamanda tırnaklarıma uygulayıp fikirlerimi de yazacağım.Fiyatı ise 5 TL

©      Arty pop oje

01 Puzzle rengini aldım bu serinin de . nude tonlarda bir renk. Fiyatı ise 2,50 TL Üzerine Flormar Glitter GL02 Pink Silver ışıltılı ojesini aldım. Fiyatı ise 5,00 TL İkisini uygulayıp resim atarım daha sonra sizlere.

Dünkü alışverişim bu kadar kızlar. Başka bir alışverişte görüşmek üzere. Sevgiler…

BEYAZ KİNOA VE FAYDALARI

Evet kızlar size bugün beyaz kinoadan ve faydalarından bahsedeceğim. Diyetle birlikte hayatıma giren kinoa çok faydalı besin değeri çok yüksek, metabolizmayı hızlandıran bir tahıl türüdür.  Kinoa, et kadar proteinli, ayrıca vücutta sütten daha iyi kullanılabilen yüksek miktarda kalsiyuma sahip. Düşünün ki içindeki kalsiyum bir bardak sütteki kalsiyumdan daha fazla. Üstelik kolestrol içermediği, az yağlı ve sindirimi kolay olduğu için bebekler ve çocuklar için de çok besleyici bir tahıldır. Günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla salataların içine eklenerek tüketilebilir. Ben kızımın çorbalarına katıyorum, salata yaptığımda sade pilav gibi de gönül rahatlığıyla veriyorum.
Ayrıca çağın veremi denilen kanser hastalığını da önlemiş olduğunu okumuştum bir dergide. Kinoa içeriğindeki lignin hormonunun sebep olduğu kanser türlerine karşı da koruyor. Meme kanserini önleyici özelliğe sahip; kalbi de kuvvetlendiriyor. Tabi bu özellikler dışında öyle bir şeye yarıyor ki bana EMZİREN ANNELER HEP DUA EDECEKJ ÇÜNKÜ KİNOA ANNE SÜTÜNÜ OLDUKÇA ARTTIRIYOR.  Deneyip görmelisiniz. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Peki kinoa nasıl pişirilir ve nerelerde kullanılır?

Kinoadan; pilav, salata, kahvaltılık, hatta un haline getirirseniz tatlı bile yapabilirsiniz.  Pişirmeden önce kinoayı birkaç saat suda bekletmek içindeki enzimleri harekete geçirir. Kinoa, 15 dakika gibi kısa bir sürede pişer. Eğer suda bekletmek için vaktiniz yoksa pişirmeden önce bolca yıkamalısınız. Her koşulda pişme süresi 15 dakikayı geçmiyor. Ben Kinoayı pirinç ve bulgurun kullanıldığı her yerde kullanıyorum.
 

Kinoa bulgur kıvamında bir tahıl olduğu için Türk damak tadına çok uygun. Baskın bir tadı ya da kokusu yok. Kendine özgün bir aroması var. Haşlandıktan sonra salatalara eklenerek soğuk da yenilebiliyor. Taze soğan, nar ekşisi, maydanoz, domates ile kısır gibi yapılırsa çok lezzetli oluyor. Aynı zamanda sebze, et, balık, tavuk gibi yemeklerin yanına kuskus gibi pişirilip hafif sadeyağ ile döndürülüp pembeleşene kadar çevrilirse pilav niyetine de kullanabilirsiniz.

Bu arada ben Kinoa'yı Migros lardan Çiftçi markasından alıyorum :)  Artık hemen hemen her markette ve aktarlarda var. 

sevgiler.....